BİZE ŞANS GETİR YUSUFÇUK!

Yusufçuk mozaiğin hikayesini bu yayından okuyabilirsiniz.

Balıkesir'in Erdek sahil beldesine yolunuz düştü mü bilmem. Aslında yazlık bir yerdir. Ama sanırım artık en az sevdiğim mevsimi yaz mevsimi olmaya başladı. Belki ben yaşlanıyorum ondandır... Yazları çok kalabalık oluyor. Özellikle bahar aylarındaki sakinliği, renkleri, doğasının güzelliği, manzarası, kokusu, sesi çok güzel. Şehir yaşamı sizi bunaltıyorsa buraya kaçamak yapabilirsiniz. Şiddetle tavsiye ederim.

İşte böyle bir bahar zamanı 4,5 sene kadar önce Erdek'e Lodos rüzgarı hakimken kumsalda yürüyüş yapmaya niyetlendik. Sınıfımın fen ve doğa merkezi için deniz yıldızı, yengeç falan bulurum diye... Oldukça bereketli bir yürüyüştü bir sürü malzeme topladık. Bizim gibi lodos avcısı başka insanlar vardı. Bu işin meraklıları çokmuş meğer, diye düşünmüştüm o zaman. Zaten biz ailecek evvelden beri sahilde yürüyüp deniz kabuğu toplarız. Bu yürüyüşte ise en baba parçaları eşim buldu. Çok güzel törpülenmiş lodos ağaçları... Öyleki taşıyacağımız ağaçları görünce ben önce "Ya bu da eve götürülür mü?!" diye tepki vermiştim. Sonra babamı arayıp araçla bizi almasını rica ettik ve odunları, kabukları, yıldızları vs. alıp eve döndük. İşte yıllar sonra mozaik çalışacağım ahşabı bu şekilde edindim. Şunu nasıl bir iş için kullansak diye düşündük ara ara. En son bir de mozaik yapmayı deneyelim diyerek internetten malzemeleri sipariş verdik (güvensanat) . Taş mozaik bulabilseydim çok daha hoş ve doğal olurdu diye düşünüyorum. Mika türü parçalar vardı.

Neler sipariş ettim?

• Küçük boy karışık renkli mozik paketi
• Büyük boy yaldızlı kahve rengi mozaik pakedi
• Mozaik tutkalı
• Cımbız
• Derz dolgusu

Desen olarak yusufçuk kullanmaya karar verdim ve bir iki karalamadan sonra çizimi kopya kağıdı ile ahşabın üzerine çizdim.

Sonra annem ve babam oyma aletleri ile yusufçuğun içini oydular. Ağaç yüzeyi engebeli olduğu için tam düz bir zemin elde edemedik. Biraz göz kararı taşların sığabileceği bir derinlik tercih ettik.

Oyukların içine bolca tutkal döküp minik mozaik taşlarını cımbız ile yerleştirdim.

Malzeme alırken cımbızın çok gerekli olmadığını düşünmüştüm. Ama mutlaka alınması gereken bir malzemeymiş. Parçalar parmakla zor tutulurdu. Önce kanadına rastgele renkler koydum sonra vazgeçtim ve söktüm.  Geçiş renkler yapmaya karar verdim. Bunun için bir renk tonlarını kenara ayıkladım ve açıktan koyuya sıraladım. Sonra yapıştırma işlemini yaptım.

Tutkal döktükten sonra zemini mutlaka masaya paralel koymalısınız çünkü tutkal yavaş yavaş akabiliyor. Aynı şekilde kuruturken de buna dikkat etmelisiniz. Bazı yerlere çok küçük parçalar gerekliydi. Kalın bir zımpara ile biraz mozaik parçalarını zımparalayarak küçülttüm. Bu iş için keski aletleri de satılıyormuş.

Gözlerinde köşelerden ve kenarlardan çok boşluk kalacağı için boncuk eritme tekniği kullandım. Bu işi ahşap yakma makinesi ile boncuk eriterek yaptım.

(Bakınız boncuk eritme:

 http://kalemkagitmakas.blogspot.com/2015/07/anne-eli-degmis.html?m=1  )

Hazır ahşap yakma aletini açmışken bir de çevresini yakarak kontür çektim.

Son işlem olarak derz dolgusu hazırlayıp uygulamak gerekiyordu ama bu haliyle kalmasını tercih ettik.

Mozaik keyifli bir deneyim oldu. Bu işin süreci uzun ama malzemeler tamam ve ne yapacağınıza karar vermişseniz birkaç günde bitirebileceğiniz bir çalışma. Denemenizi tavsiye ederim.

Keyifli zamanlar!