2 yaş çocukları için neler yapabilirsiniz? Oyunlar, kitaplar, tekerlemeler ve daha fazlası için bu yayına bakabilirsiniz.
Merhabalar,
Kalemkagitmakas'ı öğretmen kimliğimle oluşturdum. Çocuk gelişimi ile ilgili çalışmalar ve hobilerim üzerine paylaşımlar yapmayı hedefledim. Anneliğim ile birlikte 0-3 yaş aralığını da yakından tanıma şansım oldu. Tüm bu güçlerimi birleştirince bazen ortaya tatlı çalışmalar çıkıyor. Birikimlerimden de oldukça faydalanıyorum. Daha önceden bebeklere yönelik gördüğüm ve denediğim çalışmaları bir yayında topladım. Ama şimdi yurtdışında "toddler" olarak geçen ve bizde tam da bir karşılığı olmayan çocuklukla bebeklik arasında kalan 2 yaşgiller için ayrı bir yayın yapmak istedim. Erken yaşlarda gelişim hızlı olduğu için 2-3 yaş arasındaki 1 yılın başı ile sonundaki davranışların niteliği uçurum gibi olacaktır. Bu nedenle çocuğu tanımanız ve onun seviyesine göre basitten karmaşığa doğru bir yol izlemeniz önemli. Eğer onunla ilgilenirken işler hayal ettiğiniz gibi gitmiyorsa sorun yok o daha 2 yaşında. Burada adeta bir harman sunuyorum. İnternette çeşitli kaynaklardan gördüğüm çalışmalar, tavsiyeler üzerine kullandıklarım, okuduğum kitaplar ve makalelerden aklımda kalanlar ve deneyimlerinden oluşan uygulama örneklerini bu yayında topladım. Dilerim faydası olur.
Konuşma bombardımanı yapın
Öncelikle çocuğunuzla anne karnından itibaren bol bol konuşun; yemek yaparken tarifi verin, bebek arabasını sürerken nereye gittiğinizi ne yapacağınızı, giydirirken ne giydiğini neresine giydiğini... Anlatacak çok şey var! Duyguları ve hissettikleri ile ilgili soru sorun. Basit düşünün, basit cümle kurun.
Kitaplar, Dergiler
Yemek mideyi, kitap beyni besler unutmayın. Kitap sevgisi bu yaşlarda oturur. Karnının doyması kadar, beyin gelişimini de önemsemelisiniz. Karşınızda sizi sakince dinlemeyebilir. Pes etmeyin. zamanla dinleme becerisi gelişecektir. Kitaplar çocukları sakinleştiren araçlardır. Ses tonunuzu kullanın. Efekt yapın. Metne bağlı kalma zorunluğunda hissetmeyin. Onun ilgisine göre hikayeyi kısaltın, uzatın. Kitap okuma alanını zevkli bir yere dönüştürün. Ortama bazen ışık ya da fener ekleyebilirsiniz. Bir masal koltuğunuz, minderiniz ya da halınız olabilir. "Haydi Kitap Kulübü Yapalım" diyerek havalı bir yönlendirme yapabilirsiniz. Kitaplarını çevreye dizebilirsiniz. Etkinliği gökten düşen elmaları yiyerek bitirebilirsiniz.Örnek Okuma Alanları için tıklayın
Onun seviyesine uygun kitaplar seçin. Kalın sayfalı bol görselli karton, bez, plastik kitaplar seçmelisiniz.
Otobüs (Alnına parmakla dokun)
Gıdı gıdı mahallesi (Boynunu gıdıkla!)
Bakkal köşesi (Çenesini tut)
Aşçı dükkanı (Ağzını açsın)
Hor hor çeşmesi (Burnunu tut)
Uykucular (Gözlerini göster)
Kemancılar (Kaşlarına dokun)
Düz bayır (Alnından saçlara doğru dokun)
Karışık çayır (Saçlarını karıştır!)
5 TurTa
5 TurTa yaptım sana, vişne koydum ucuna
Birini yedim Ham Hum! Kaç turta kaldı sana
4 TurTa....
....
1 Turta yaptım sana, vişne koydum ucuna
Onu da yedim Ham Hum! Turta kalmadı sana.
Kaynak:
https://m.youtube.com/watch?v=U8jlCQw-AyQ&t=1s
Parmakların karnı acıkmış
Ne yapmalısınız? Günlük işleriniz ile çocuğunuz ile oynayacağınız zamanları dengeleyin. "Haydi oyun oynayalım. Ne oynayalım?" diyebilirsiniz. Kitaplardaki rolleri kullanabilirsiniz. Parmak kuklaları ya da bebekleri karşılıklı konuşturabilirsiniz. Büyük boy legolarla arabalar, evler kurarak yaratıcı tasarımlar yapabilirsiniz. Evcilik oynayabilirsiniz. Tahta bloklarla şehirler, kuleler, yollar ya da bir çiftlik tasarlayabilirsiniz. Plastik hayvanları konuşturarak bir oyun kurabilirsiniz. birlikte çocuğunuzun seviyesine göre yapboz yapabilirsiniz. Aşamalı olarak verirseniz 4-30 parça aralığını bu yaş grubunda yapar. Yapboza ilgisi yoksa hiç zorlamayın. Zorlanıp sinirlenirse bir daha yapboz oynamayı reddederler. Tamir oyuncaklarından ve doktor setlerinden çok hoşlanırlar. 3 yaşa doğru saklambaç oynayabilirsiniz.
Kitaplar türleri ile ilgili şu yayına göz atabilirsiniz:
Miniklere Kütüphane için tıklayın.
Tekerlemeler
Basit dil oyunları gibidir tekerlemeler. Öğrenmesi eğlencelidir. Hareketlerle desteklendiği zaman küçük çocukların çok ilgisini çeker. Birlikte yapınca da etkileşim artar.
İşte birkaç örnek:
Kamyon(Bir yanağına dokun)
Taksi(Diğer yanağına dokun)
Jip (Çenesine dokun)
Bibiiiiip! (Parmağı sağa sona sallayarak burnuna dokun)
Araba geliyor VINNNN
Düdüğünü çalıyor DÜÜÜT
Lastik patladı PAT
Şoför atladı HOP
İçindeki yolcuların ödleri patladı AYYY!
Gıdı gıdı mahallesi (Boynunu gıdıkla!)
Bakkal köşesi (Çenesini tut)
Aşçı dükkanı (Ağzını açsın)
Hor hor çeşmesi (Burnunu tut)
Uykucular (Gözlerini göster)
Kemancılar (Kaşlarına dokun)
Düz bayır (Alnından saçlara doğru dokun)
Karışık çayır (Saçlarını karıştır!)
5 TurTa
5 TurTa yaptım sana, vişne koydum ucuna
Birini yedim Ham Hum! Kaç turta kaldı sana
4 TurTa....
....
1 Turta yaptım sana, vişne koydum ucuna
Onu da yedim Ham Hum! Turta kalmadı sana.
Kaynak:
https://m.youtube.com/watch?v=U8jlCQw-AyQ&t=1s
Parmakların karnı acıkmış
(Elini açın)
Bu tutmuş (Baş parmağı kapatın)
Bu kesmiş (İşaret parmağı kapatın)
Bu pişirmiş (Orta parmağı kapatın)
Bu yemiş (Yüzük parmağı kapatın)
(Serçe parmağını sallayın)
Bu da okuldan gelmiş, "Hani bana, hani bana?" demiş
"Yok sana, yok sana!" demişler. (Bu kısmı yavaş yavaş söylerken işaret parmağınızı onun serçe parmağından başlayarak elinden-kolundan-omzundan-diğer kolundan boynuna doğu yavaşça gezdirin)
O da gelmiş gelmiş gelmiş gelmiş gelmiiiiiiiiş
Gıdı gıdı gıdı gıdı demiiş (Gıdıklayın)
Not: Son tekerlemede "gıdıklayın" demişken. Uzmanlar oyunlarda gıdıklama işini çok da kullanmamanızı önerir. Gıdıklamak çocuğu, o istemese de bedenine dokunulabileceğini kabullenmeyi pekiştirir. Aileler güldükleri için "yapma" dese de çocuklarını gıdıklamaya devam etme eğiliminde olur ama bu yapılmamalıdır. Çocuk hayır diyorsa gıdıklamayı bırakın ve oyunlarınızda çok da tercih etmeyin.
YouTube Ezo Sunal' ın Lalala Dünyası kanalını,
Onur Erol'un Karamela Sepeti Kanalını takip etmenizi öneririm.
Şarkıları ne kadar çocuğunuzun hayatına sokarsanız ritim kulağı o kadar gelişecektir.
Basit bir şarkıyı bile o kadar çok çeşitli uygulama ile kullanabilirsiniz ki! Mesela "Kırmızı Balık" :p. Bunu bilmeyen yoktur sanırım... Bu şarkıyı artık ezberlediniz. Sonra şarkı ile oynayın.
- Kalın sesle, ince sesle, fısıltıyla, "pampapapampampampampam" diyerek şarkıda değişiklikler yapabilirsiniz.
- Duygu ifadeleri ile de şarkıyı tekrar tekrar söyleyebilirsiniz (üzgün, kızgın, şaşkın).
- Şarkının bazı yerlerini yavaş, bazı yerlerini hızlı söyleyebilirsiniz.
Arada "haydi sen de söyle" deyip onu size katılması için teşvik edebilirsiniz.
- Şarkının aralarına "Hey" seslenişi ekleyerek söyleyebilirsiniz (Kırmızı Balık gölde HEY kıvrıla kıvrıla yüzüyor HEY...).
- Basit alkış ritmi kullanabilirsiniz bazı yerlerinde. Mesela "kırmızı balık" derken kırmızı (alkış), balık (alkış); şeklinde ritim tutabilirsiniz.
-Son süreçlerde şarkı tamamlama yaptırabilirsiniz. Siz "kırmızı balık" dersiniz, durursunuz, o "gölde" der sonra siz devam edersiniz. Bu şekilde bir siz bir o sırasıyla şarkıyı söylersiniz.
-Artık şarkıyı çok iyi bildiğinden eminseniz bir de şunu yapabilirsiniz: şarkıyı söylerken kelimeleri değiştirin o düzeltsin. Her değiştirmeden sonra duraksayın. Mesela "Mavi balık (Dur) (Düzeltsin) (Doğrusunu söyle) Kırmızı Balık gölde, hoplaya hoplaya yüzüyor (Dur)......"
Bunlar tabiki üst üste yapılacak şeyler değil adım adım aklınıza geldikçe buradaki örnekleri basitten zora doğru yapabilirsiniz. Buradaki teknikleri bütün şarkılarda kullanabilirsiniz.
Pilli mikrofon edinebilirsiniz.
Farkında olmasak da çocuklar tarafından izlenmekteyiz. Böylece bizleri model alarak öğrenmekteler. Alış veriş yaparken süreçle ilgili sohbet etmek, onlara da ufak sorumluluklar vermek, para ödemeye ve ortamlardaki eşyalara dikkat çekmek farkındalıklarını arttıracaktır. Benim küçümenim kuruyemişçideki kahve öğütme makinesine ve hırdavatçı dükkanına bayılıyor :). Bu zamanlarda meslekleri öğrenmek için hazır olmaya başlarlar. Polis, doktor, tamirci, öğretmen, kasap, itfaiyeci (arama kurtarma ekibi demek daha doğruymuş) ...
Doğal ortamların önemini anlatmaya gerek yok. Özellikle büyük şehirde yaşayan ailelerin çocukları için doğal ortamda bulunmak için çaba sarf etmesi şart. Mutlaka evinize yakın bir çimenlik alan bulmalısınız. Çocuklar toprağa dokunsun, ağaçlara sarılsın. Doğadan evde kullanmak için materyaller de toplayabilirsiniz ( dal parçaları, taşlar, midye kabukları, kum, yapraklar, kozalaklar)
Bu yaşlarda çocuklar paralel oyun oynar. Yani aynı ortamda oynasanız da herkes kendi oyununu oynar. Ayrıca 2 yaş itibariyle sembolik oyunlar başlar. Taklit etmeye başlar, rol oyunları (evcilik, doktorculuk vb.) oynar.
Şarkılar ve Dans
Çocuk şarkılarını bu yaş için kısa, anlaşılır, tekrarlı, eğlenceli olacak şekilde seçmelisiniz. Şarkıları hareketlerle desteklerseniz bu ona oyun gibi gelecektir.YouTube Ezo Sunal' ın Lalala Dünyası kanalını,
Onur Erol'un Karamela Sepeti Kanalını takip etmenizi öneririm.
Şarkıları ne kadar çocuğunuzun hayatına sokarsanız ritim kulağı o kadar gelişecektir.
Basit bir şarkıyı bile o kadar çok çeşitli uygulama ile kullanabilirsiniz ki! Mesela "Kırmızı Balık" :p. Bunu bilmeyen yoktur sanırım... Bu şarkıyı artık ezberlediniz. Sonra şarkı ile oynayın.
- Kalın sesle, ince sesle, fısıltıyla, "pampapapampampampampam" diyerek şarkıda değişiklikler yapabilirsiniz.
- Duygu ifadeleri ile de şarkıyı tekrar tekrar söyleyebilirsiniz (üzgün, kızgın, şaşkın).
- Şarkının bazı yerlerini yavaş, bazı yerlerini hızlı söyleyebilirsiniz.
Arada "haydi sen de söyle" deyip onu size katılması için teşvik edebilirsiniz.
- Şarkının aralarına "Hey" seslenişi ekleyerek söyleyebilirsiniz (Kırmızı Balık gölde HEY kıvrıla kıvrıla yüzüyor HEY...).
- Basit alkış ritmi kullanabilirsiniz bazı yerlerinde. Mesela "kırmızı balık" derken kırmızı (alkış), balık (alkış); şeklinde ritim tutabilirsiniz.
-Son süreçlerde şarkı tamamlama yaptırabilirsiniz. Siz "kırmızı balık" dersiniz, durursunuz, o "gölde" der sonra siz devam edersiniz. Bu şekilde bir siz bir o sırasıyla şarkıyı söylersiniz.
-Artık şarkıyı çok iyi bildiğinden eminseniz bir de şunu yapabilirsiniz: şarkıyı söylerken kelimeleri değiştirin o düzeltsin. Her değiştirmeden sonra duraksayın. Mesela "Mavi balık (Dur) (Düzeltsin) (Doğrusunu söyle) Kırmızı Balık gölde, hoplaya hoplaya yüzüyor (Dur)......"
Bunlar tabiki üst üste yapılacak şeyler değil adım adım aklınıza geldikçe buradaki örnekleri basitten zora doğru yapabilirsiniz. Buradaki teknikleri bütün şarkılarda kullanabilirsiniz.
Pilli mikrofon edinebilirsiniz.
Ev Dışı
Parklar, bahçeler, kumsal, pazar, çarşı, restoran ev dışındaki bir çok alan henüz hayatlarında 2 yılını geçirmiş insan için ne kadar ilginç düşünsenize. Onlar için her şey yeni, her mekan öğrenmek için bir fırsat.Farkında olmasak da çocuklar tarafından izlenmekteyiz. Böylece bizleri model alarak öğrenmekteler. Alış veriş yaparken süreçle ilgili sohbet etmek, onlara da ufak sorumluluklar vermek, para ödemeye ve ortamlardaki eşyalara dikkat çekmek farkındalıklarını arttıracaktır. Benim küçümenim kuruyemişçideki kahve öğütme makinesine ve hırdavatçı dükkanına bayılıyor :). Bu zamanlarda meslekleri öğrenmek için hazır olmaya başlarlar. Polis, doktor, tamirci, öğretmen, kasap, itfaiyeci (arama kurtarma ekibi demek daha doğruymuş) ...
Doğal ortamların önemini anlatmaya gerek yok. Özellikle büyük şehirde yaşayan ailelerin çocukları için doğal ortamda bulunmak için çaba sarf etmesi şart. Mutlaka evinize yakın bir çimenlik alan bulmalısınız. Çocuklar toprağa dokunsun, ağaçlara sarılsın. Doğadan evde kullanmak için materyaller de toplayabilirsiniz ( dal parçaları, taşlar, midye kabukları, kum, yapraklar, kozalaklar)
Oyun, Oyuncak
Bol bol oynayın!
Oyun şüphesiz çocuğun en önemli uğraşıdır. Yemek yemesi kadar gelişimi için önemlidir. Çünkü bu oyunlar sayesinde tekrar tekrar denemeler yapar. Onunla eğlenceli oyunlar kurabilmek ilişkiniz açısından, çocuğunuzun duygusal gelişimi açısından çok önemlidir. Bu yolla çocuğunuzla iyi bağ kurabilirsiniz. Oyun oynarken onunla birlikte mutlu hissetmeniz, eğlenmeniz önemlidir. Yani onu kızdırarak, onun sinirleneceği şekilde şakalaşarak oynama eğilimindeyseniz vazgeçmelisiniz. Çünkü sadece kendinizi eğlendirmektesiniz. Çocuklar henüz soyut düşünme becerisi kazanmadığı için sizin "şakacıktan" kızdırmalarınızı anlamaz ve sizin gibi eğlenmez; aksine bu onun duygularında bocalama yaratır. Aranızdaki ilişkiyi zedeler.Bu yaşlarda çocuklar paralel oyun oynar. Yani aynı ortamda oynasanız da herkes kendi oyununu oynar. Ayrıca 2 yaş itibariyle sembolik oyunlar başlar. Taklit etmeye başlar, rol oyunları (evcilik, doktorculuk vb.) oynar.
İlk Yıllarda Oyun Fikirleri için tıklayınız.
Ne yapmalısınız? Günlük işleriniz ile çocuğunuz ile oynayacağınız zamanları dengeleyin. "Haydi oyun oynayalım. Ne oynayalım?" diyebilirsiniz. Kitaplardaki rolleri kullanabilirsiniz. Parmak kuklaları ya da bebekleri karşılıklı konuşturabilirsiniz. Büyük boy legolarla arabalar, evler kurarak yaratıcı tasarımlar yapabilirsiniz. Evcilik oynayabilirsiniz. Tahta bloklarla şehirler, kuleler, yollar ya da bir çiftlik tasarlayabilirsiniz. Plastik hayvanları konuşturarak bir oyun kurabilirsiniz. birlikte çocuğunuzun seviyesine göre yapboz yapabilirsiniz. Aşamalı olarak verirseniz 4-30 parça aralığını bu yaş grubunda yapar. Yapboza ilgisi yoksa hiç zorlamayın. Zorlanıp sinirlenirse bir daha yapboz oynamayı reddederler. Tamir oyuncaklarından ve doktor setlerinden çok hoşlanırlar. 3 yaşa doğru saklambaç oynayabilirsiniz.
Oyun oynamanın önemi hakkında şu kitaptan çok faydalanmıştım. Okumanızı tavsiye ederim:
Şüphesiz doğada düzenli olarak oynamasına fırsat vermelisiniz. Toprağa, kuma, ağaca, yaprağa, suya ... dokunmalı, açık havada gün ışığında diğer çocuklar ile buluşmalıdır.
birlikte salata, meyve salatası hazırlayabilirsiniz. Birlikte aile büyüklerine kahve hazırlayabilirsiniz. Pazardan aldıklarınızı buzdolabına yerleştirebilirler. Mısır patlatabilirsiniz. Yaptığınız tüm yemeklerde basit sorumluluklar verebilirsiniz. Mutfak çocuklar için adeta bir deney laboratuvarı gibidir!
Öyle fazladan kes yapıştır etkinliklere girmeseniz de olur. Ama çocuğunuzun her gün resim yapması için fırsat yaratmanızı öneririm. Başta bol bol karalama yapacaktır. Bu nedenle indirimdeyken bir kaç paket A4 kağıt almanızı öneririm.
Yapacağı karalamalar çok önemli gelişiminin aşaması. "Ne güzel kırmızılar, maviler yapmışsın" gibi sözlerle destekleyebilirsiniz. Çizdiklerini bir forma benzetmeye çalışmamanız daha iyi olacaktır. Unutmayın resim kağıdı onun alanı. Müdahale etmemeniz gerekir. Not almak için bile olsa arkasını tercih edin. Siz de resme eklemeler yapmaya çalışmayın. Onun yanında güzel resimler çizmeniz kendisini yetersiz hissettirebilir.
Üç yaşa doğru karalamalara çizgiler eklenecek. Kafadan bacaklar kollar, kardan adam, güneş, çimenler gibi formlar görülmeye başlanabilir. Çocuk gelişirken bireysel gelişimini -bütün alanlar için- unutmayın. başkalarıyla kıyaslamayın. Ne kadar deneme yaparsa o kadar gelişecektir. Ama baktınız resimden keyif almıyor. Hiç zorlamayın henüz bu konuda istekli olmayabilir.
Biraz bulaşma riski olmasına karşın ben parmak boyalarını çok seviyorum. Fırça ile bir boya paletine sıktığım boyaları A3 kağıt ile birlikte veriyorum. Boya önlüğü de giydiriyorum. Baskı malzemeleri de kullanabilirler. Bu tür malzemelerde önce nasıl kullanacağı ile ilgili birlikte denemeler yapmalısınız.
Çocuğunuzu resim yaptırıyorum diye bu yaşta sınırlı boyama çalışmaları ile bunaltmayın. Boyama kitapları sadece kalem kontrolünü destekler. Bu kontrolü bence resim yaparak kazanacaktır.
Pastel boya da kullanabilirler. Renkleri canlıdır. Anaokulunda olmazsa olmaz malzemedir. El boyar.
Sulu boya kalın uçlu fırça ile yardımınızla kullanır. buradaki mesele fırçayı suya batırdıktan sonra boyanın üzerinde dairesel hareketler yaparak fırça ucunu iyice renklendirebilme... Bunun için yönlendirmeniz gerekebilir. Sulu boya çocuklar için çok eğlencelidir. Ben boyama sayfalarını genelde suluboyada kullanırım. Siyah pastel boya ile kalın çizgili büyük bir resim çizip boyaması için veririm. Yaş büyüdükçe çizgi kalınlıkları incelir. Ardından isterse boş kağıt veririm resim yapar. Ayrıca belirtmeliyim boyaların kalitesi suluboya için önemlidir. Zaten boyayı fırça ile almak kolay değildir bir de kalitesiz boyalar iyice renk vermeyebilir.
Jumbo boy keçeli kalemler bazı markalarda yıkanabilir özellikte olması nedeniyle bu yaş aralığında satılıyor. Keçeli boyaları öğretmen olarak 6 yaş sınıfıma aldırırım ancak anne olarak -kendi çocuğumla bireysel ilgilenebildiğim için- 2 buçuk yaş itibariyle kullandırttım. Yıkanabilir yazsa da iz bırakıyor. Bu tercih edeceğiniz en son boyalardan olmalı. Kapağı açık unutulursa boya özelliğini kaybediyor, sonra çöp oluyor. Çocuğunuzun seviyesine göre siz bunu anlayacaksınız.
Çok dağınık oluyorsa malzemeleri az tutun. Resme ilgisi kaybolunca malzemeleri değiştirin. Parmak boyası, keçeli boya, pastel boya gibi temizlik gerektiren boyaları kontrollü kullandırın.
Küçük yaştaki ve başlangıçtaki malzemeler için altın kural: fırçalar kalın uçlu, boyalar jumbo.
Duyularını harekete geçirin!
Mutfak
Mutfakta ondan yardım isteyebilirsiniz. Masa kurarken çatalları, kaşıkları, tabakları vs. masaya koymasını isteyebilirsiniz. Kontrollü olarak basit sorumluluklarla başlamalısınız.birlikte salata, meyve salatası hazırlayabilirsiniz. Birlikte aile büyüklerine kahve hazırlayabilirsiniz. Pazardan aldıklarınızı buzdolabına yerleştirebilirler. Mısır patlatabilirsiniz. Yaptığınız tüm yemeklerde basit sorumluluklar verebilirsiniz. Mutfak çocuklar için adeta bir deney laboratuvarı gibidir!
Görsel Sanat
Evde her zaman oturup çalışacağı bir masası, kağıdı, boyaları olsun. Buradaki eşyaların o alana ait olmasını benimsemesi için resim yaparken başlarda yanında olmalısınız. Eğer evin boyanmasına çok takılıyorsanız bu alanda başta silinebilir jumbo mum boyalar tutabilirsiniz. El altında ıslak mendil bulundurmak iyi olabilir. Masanın altına kalın muşamba ya da yıkanabilir bir paspas serebilirsiniz. Zamanla bu masadaki düzenli olma haline göre boyalarda değişiklik yapabilirsiniz.Öyle fazladan kes yapıştır etkinliklere girmeseniz de olur. Ama çocuğunuzun her gün resim yapması için fırsat yaratmanızı öneririm. Başta bol bol karalama yapacaktır. Bu nedenle indirimdeyken bir kaç paket A4 kağıt almanızı öneririm.
Yapacağı karalamalar çok önemli gelişiminin aşaması. "Ne güzel kırmızılar, maviler yapmışsın" gibi sözlerle destekleyebilirsiniz. Çizdiklerini bir forma benzetmeye çalışmamanız daha iyi olacaktır. Unutmayın resim kağıdı onun alanı. Müdahale etmemeniz gerekir. Not almak için bile olsa arkasını tercih edin. Siz de resme eklemeler yapmaya çalışmayın. Onun yanında güzel resimler çizmeniz kendisini yetersiz hissettirebilir.
Üç yaşa doğru karalamalara çizgiler eklenecek. Kafadan bacaklar kollar, kardan adam, güneş, çimenler gibi formlar görülmeye başlanabilir. Çocuk gelişirken bireysel gelişimini -bütün alanlar için- unutmayın. başkalarıyla kıyaslamayın. Ne kadar deneme yaparsa o kadar gelişecektir. Ama baktınız resimden keyif almıyor. Hiç zorlamayın henüz bu konuda istekli olmayabilir.
Biraz bulaşma riski olmasına karşın ben parmak boyalarını çok seviyorum. Fırça ile bir boya paletine sıktığım boyaları A3 kağıt ile birlikte veriyorum. Boya önlüğü de giydiriyorum. Baskı malzemeleri de kullanabilirler. Bu tür malzemelerde önce nasıl kullanacağı ile ilgili birlikte denemeler yapmalısınız.
Çocuğunuzu resim yaptırıyorum diye bu yaşta sınırlı boyama çalışmaları ile bunaltmayın. Boyama kitapları sadece kalem kontrolünü destekler. Bu kontrolü bence resim yaparak kazanacaktır.
Pastel boya da kullanabilirler. Renkleri canlıdır. Anaokulunda olmazsa olmaz malzemedir. El boyar.
Sulu boya kalın uçlu fırça ile yardımınızla kullanır. buradaki mesele fırçayı suya batırdıktan sonra boyanın üzerinde dairesel hareketler yaparak fırça ucunu iyice renklendirebilme... Bunun için yönlendirmeniz gerekebilir. Sulu boya çocuklar için çok eğlencelidir. Ben boyama sayfalarını genelde suluboyada kullanırım. Siyah pastel boya ile kalın çizgili büyük bir resim çizip boyaması için veririm. Yaş büyüdükçe çizgi kalınlıkları incelir. Ardından isterse boş kağıt veririm resim yapar. Ayrıca belirtmeliyim boyaların kalitesi suluboya için önemlidir. Zaten boyayı fırça ile almak kolay değildir bir de kalitesiz boyalar iyice renk vermeyebilir.
Jumbo boy keçeli kalemler bazı markalarda yıkanabilir özellikte olması nedeniyle bu yaş aralığında satılıyor. Keçeli boyaları öğretmen olarak 6 yaş sınıfıma aldırırım ancak anne olarak -kendi çocuğumla bireysel ilgilenebildiğim için- 2 buçuk yaş itibariyle kullandırttım. Yıkanabilir yazsa da iz bırakıyor. Bu tercih edeceğiniz en son boyalardan olmalı. Kapağı açık unutulursa boya özelliğini kaybediyor, sonra çöp oluyor. Çocuğunuzun seviyesine göre siz bunu anlayacaksınız.
Çok dağınık oluyorsa malzemeleri az tutun. Resme ilgisi kaybolunca malzemeleri değiştirin. Parmak boyası, keçeli boya, pastel boya gibi temizlik gerektiren boyaları kontrollü kullandırın.
Küçük yaştaki ve başlangıçtaki malzemeler için altın kural: fırçalar kalın uçlu, boyalar jumbo.
Yoğurma maddelerini de sizin kontrolünüzde denetebilirsiniz. Hamur, kum vb.
2. Dil
Bebekler dil öğrenmeye daha yatkındır. Çevresini bu anlamda zenginleştirmelisiniz.
Doğduğumuz zaman tüm dilleri öğrenebilme becerisine sahip olurmuşuz. Zamanla çevremizde duyduğumuz seslere göre konuşmayı öğrenir ve dilimizi zenginleştiririz. Önerilen çocuğun bebekken iletişim kurduğu yetişkinlerin hep aynı dili konuşmasıdır. Örneğin anne İngilizce konuşuyorsa, baba Türkçe konuşmalı gibi. Bir kişinin bütün dilleri konuşması çocukta kafa karışıklığına neden olabilir ve bir cümleyi kurarken öğrendiği dillerdeki kelimeler karıştırarak cümle kurabilmektedir "My arkadaş here." gibi.. Bu nedenle bebeklere yabancı dil konuşan bakıcı tutarlar.Eğer sizin böyle bir şansınız yoksa yabancı dil için bol bol o dilde çocuk şarkıları dinletmenizi öneririm. İlk izleyeceği filmleri basit, yabancı dilde olan animasyonlardan seçebilir ya da yabancı dilde çocuk şarkılarına ait klipleri seçmek geliştirici olacaktır.
Klipler için ben Simple Songs şarkılarını çok kullanmıştım.
Son olarak onu mutlulukla, sevgiyle büyütün💗
Zeynep
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder